Merhaba arkadaşlar. Bu siteyi tesadüfen keşfettim ve ilgiyle takip etmeye başladım. Adım Hasan, 49 yaşında, bakımlı bir erkeğim. Karım ise benden yaşça büyük. Ama onunla gençken çok renkli bir sex hayatımız vardı. Sex Hikaye konusunda her yönden açıktı. Fakat malum yaş ilerledikçe, birde torun olunca, karımla hemen hemen aynı yatakta bile yatamaz olmuştuk. Ben de arada sırada orospulara gidiyordum. Fakat bu siktiğim laçkalaşmış amlardan birşey anlamıyordum.
Kafama koymuştum, bakire bir kız sikmek istiyordum, son zamanlarda bu benim en büyük fantazim olmuştu. Maddi durumum çok iyidir, kendime ait bir Fabrikam var. Bakire bir kız sikmek için büyük paralar bile verebilirdim. Ama hem kendi seçtiğim bir kız olmalıydı, hemde kabul etmeliydi. Ama nasıl başaracaktım. Günler böyle geçip giderken, uzaktan bir akrabamızın oğlu İstanbul’da üniversite kazanmıştı. Adı Alper, 20 yaşında, zeki bir çocuktu. Duyunca çok sevindim. Maddi durumları çok iyi olmadığı için, Ailesi benden yardımcı olmamı istedi, ben de kıramayarak kabul ettim. Birkaç gün bizde kalır, sonra yurda yerleştirir, yurt parasını öderim diyordum.
Sonra Alper geldi, uzun zamandır görmemiştim, çok yakışıklı bir delikanlı olmuştu kerata. Beraber geziyor, yiyor içiyor, karı kız muhabbeti yapıyor, eğleniyorduk. Resmen onun yanında kendi gençliğimi hatırladığım için gitmesini istemedim ve bir süre daha bizde kalmasını söyledim. Alper de buna sevindi, çünkü evimiz iyi bir semtte, mustakil bir Villaydı. Gençlik işte, Alper (Ev bizim!) diye arkadaşlarına hava atıyormuş. Birgün bana, “Hasan abi, okuldan bir kız arkadaşım var, kızmazsan bizim ev diye getirip, biraz havuzda falan vakit geçirmek istiyorum?” dedi. Sonuçta genç delikanlı, kıramadım kabul ettim. Zaten karım o sıralar oğlumun yanında kalıyordu. Evin işlerine bakan kadına da izin verdim. Rahatsız olmasınlar diye, o gün ben de erkenden Fabrikaya gittim, işlerle ilgileniyordum.
Eve gitmek aklımın ucunda yoktu, fakat akşam önemli bir iş yemeğim olduğunu hatırladım. Hemen eve gidip giyinmem gerekiyordu. Alper’i aradım, fakat telefonuna bakmadı. Yolda, neyse en fazla havuzda yüzüyorlardır, bir merhaba der çıkarım diye düşündüm. Rahatsız etmemek için kendi anahtarımla eve girdim. Odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Gitmeden çocuklara bir merhaba diyeyim diyerek havuza doğru yöneldim. O an gördüklerime inanamadım. Alper’in yanında gencecik bir kız vardı. İncecik beli, dolgun kalçası, hafif küçük yeni olgunlaşmış ama dik göğüsleri, beline gelen uzun saçları ile, tam bir esmer çıtırdı. Görünmeden biraz kızı izlemek istedim. Sikim resmen kazık gibi olmuştu. Bu görüntüyü birdaha bulamam diyerek, cep telefonumla video çekmeye başladım.
Kız, kırmızı bikinisi içinde, resmen (Gel beni sik!) der gibi sexy duruyordu. Yeni havuzdan çıkmışlar, vücudundan süzülen su damlaları daha bir sexy yapıyordu. Tam yanlarına geçeyim derken, deli gibi öpüşmeye başladılar. Bizim Alper şezlonga oturdu, birden mayosunu indirip yarrağını çıkardı. Kız başta bir şaşırdı, “Napıyorsun sen Alper! Ben gidiyorum!” diyerek çıkıştı. Ama bizim oğlan işinin ehli çıktı, yok işte (Aşkım valla sikmeyeceğim, sadece yala, sadece boşalmak istiyorum, seninle herşeyi yaşamak istiyorum, seni seviyorum!) tarzı konuşunca, kız dayanamadı ve Alper’in yarağını yalamaya başladı. Alper’inki de yarrak değildi, nerdeyse benimkinin yarısı kadar anca vardı. Kız Alper’inkini yaladıkça, sanki benimkini yalıyor gibi hissettim, ayakta izlediğim yerde hemen yarağımı çıkarıp mendilime boşaldım.
Az sonra da Alper kızın ağzına boşaldı. Kız ağzına boşalmasına kızınca, Alper kızı dudaklarından öptü. Resmen kendi döllerinin tadına bakmıştı. Alper sonra, “Sıra bende!” diyerek kızı şezlonga yatırdı. Kız, “Napıyorsun, ben bakireyim!” diyerek yeniden kızdı. O sırada beynimde şimsekler çaktı, kız istediğim gibi bakireydi. Gerekirse tüm servetimi verip, bu kızı ben sikmeliydim. Bizim salak oğlan sikemesin diye, çaktırmadan hemen çıktım ve evin kapısını deli gibi çalmaya başladım. Nerdeyse 3-4 dakikadır kapıyı çalıyordum, fakat açan yoktu, sanki karımı sikecekler gibi korkmaya başlamıştım. Telaş içinde Alper gelip kapıyı açtı. “Kusura bakma Alper’ciğim, umarım arkadaşın gitmiştir, çok yorgunum mecburen eve geldim!” diyerek bir çırpıda içeri girdim.
Kız üzerini giyinmiş ve saçları halen ıslaktı. Merhaba derken sesim titredi. Kız da ürkekçe, “Merhaba ben Zeynep.” diyebildi, hemen sonra da Alper’e, “Ben artık gideyim, geç oldu!” dedi. Ben de kızla biraz vakit geçirmek için, “Tamam, ben gideceğin yere kadar bırakayım!” dedim. Alper buna çok sevindi, “Hasan abim benim birtanedir, hadi çıkalım!” dedi. Malesef öne Alper oturdu. Dikiz aynasından kızı kesiyordum. Yolda biraz sohbet ettik. Varoş bir mahallede oturuyordu. Derslerinde başarılıymış ve hukuk fakültesi 1. sınıf öğrencisiymiş. Annesi ve ablasıyla yaşıyorlarmış, babası küçükken terkedip gitmiş, annesi çalışamadığı için ablasının maaşıyla geçiniyorlarmış. Açıkçası üzüldüm desem yalan olur. Aksine, maddi durumlarının kötü olması beni sevindirdi.
Arabadan inerken dikkatle baktım. Ben gelirken aceleyle giyindiğinden, ıslak bikininin üzerine giyinmişti, vücudunu saran beyaz taytının kalça kısımlarının ıslanması beni fena tahrik etti. Dönüşte Alper’le yol boyu hiç konuşmadım, sadece muzik dinleyerek eve gittik. Onu eve bırakıp, bir bara içmeye gittim ve gece de otelde bir hayat kadınıyla kaldım. Orospuyu sikerken sanki Zeynep’i sikiyordum. Öyle düşünmek bile çok zevk almama yetmişti. O kızı sikecektim başka yolu yoktu.
Birkaç gün geçmiş, kafamı Fabrikanın işlerine veremez olmuştum. Artık Alper’le konuşmam gerektiğine karar verdim. Alper’i Fabrikaya çağırdım, biraz şaşırmıştı, çünkü bu bir ilkti. Biraz havadan sudan sohbetten sonra, ogün onları gördüğümü, Zeynep’ten çok hoşlandığımı ve eğer onu bana siktirirse, kıza da kendine de ne isterse alabileceğimi söyledim. Alper bu teklifime kızmıştı. Onu sevdiğini, pezevenk olmadığını, kız arkadaşını nasıl satmasını isteyebilceğimi söyleyerek bağırıp çağırıyordu. Ben de onun bu laflarına kızmıştım, “Madem kabul etmiyorsun, defol git eşyalarını topla, akşam seni evde görmek istemiyorum!” dedim. Hızla çıktı gitti. Hevesim kursağımda mı kalmıştı yoksa, korkuyordum. Ama Alper nerde kalacaktı, bana mecburdu.
Akşam eve üzgün bir halde gittim. Karım evdeydi. Alper’le yemek yiyorlardı. Alper’i görünce sinirlendim, oysa o beni hiçbirşey olmamış gibi karşıladı. Yemekten sonra, “Hasan abi, biraz dışarı hava almaya çıkalım mı, çok sıkıldım…” dedi karımın dikkatini çekmemek için. Hemen çıktık. Ve direk konuya girdi. Böyle birşeyi kendi kabul etse de, Zeynep’in etmeyeceğini, namusuna düşkün bir kız olduğunu falan anlatıyordu. Ben de Alper’e, “Sen sadece kızı getir, bir şekilde bizi yalnız bırak çık, ben hallederim! Hem ben bozduktan sonra, kızı sen de rahat rahat sikersin! Tek istediğim bizi yalnız bırakman! Kızı sikmeyi başaramazsam bile, söz sana bir araba alacağım!” dediğimde, gözleri fal taşı gibi açıldı. Afallamıştı, ne diyeceğini bilemiyordu. “Hemde benim arabaya yakın birşey alacağım!” dediğimde, sevinçten uçacak gibi oldu. Sabah pezevenk değilim diyen Alper, “Hasan abi, böyle bir araba için sana anamı bile siktiririm!” demez mi. Bu lafına beraber güldük. Eve giderken son planları yaptık, yarın karım tatile çıkacaktı ve Alper Zeynep’i bizde kalmaya ikna edecekti, gerisi bendeydi.
Ertesi gün akşamı zor ettim. Eve giderken de Erotik Shoptan, kadın azdırıcı, ellerini bağlamak için kelepçe, birde küçük fahişemin azıcık canını yakmak icin minik bir kırbaç aldım. Azdırıcıyı mutfağa, kelepçeyi de yatak odama koydum. Ve beklemeye başladım. Sonunda gelmişlerdi. Zeynep beni evde görünce afalladı. Bense uçağıma 2 saat olduğunu ve birazdan çıkcağımı söylediğimde sevindi. Şarap içmeyi teklif ettim, kabul ettiler. Zeynep’in kadehine kadın azdırıcıdan biraz koydum. Aradan biraz zaman geçince sanırım etkisi olmuştu ki, Zeynep kızarıp bozarıp, yerinde duramaz olmuştu. Alper’e göz kırpmamla mesaji aldı. Kıza çaktırmadan Alper’in cebini çaldırdım. Anlaştığımız gibi, Alper telefonunu açıp konuşmaya başladı. Sanki arkadaşları kaza yapmış gibi, telaşla, “Zeynep sen bekle, ben bir bakıp geliyorum!” diyerek, kızı dudağından öperek çıktı.
O sırada Zeynep lavaboya gitmek istedi. Tam vakti diye düşündüm. Hemen soyundum, parfümümü sıktım, kalkmış yarrağımı kaydırıcı ile yağlayarak iyice parlattım. Zeynep lavabodan çıkar çıkmaz beni karşısında öyle görünce, çığlık atıp kaçmaya çalıştı. Ama hemen tuttum. Belinden sımsıkı tutuyordum, yarrağım göbeğine değiyordu. Mis gibi kokuyordu. “Hasan abi, ben senin kızın yaşındayım, ben böyle şeylerden anlamam, nolur bırak!” diyordu. “Kes lan orospu, geçen havuz başında Alper’e saksoyu çekiyordun ama!” diyerek iyi bir tokat atınca, Zeynep yere yapıştı. O sırada telefonumdaki videoyu açarak, “Ogün sizi gizlice izleyip kaydettim, eğer istediklerimi yapmazsan bu videoyu ailene ve okuldaki hocalarına gönderirim!” deyince çok korktu. “Hasan abi yapamam, ben bakireyim, nolur bırak gideyim!” dedi. Yavaşça yaklaştım, istediklerimi yaparsa kızlığına dokunmaycağımı söyledim, inandı. Çok korkmuştu, ne desem yapacaktı şimdi.
Elinden tutup yatak odama götürdüm. Hafif muzik açtım. Çaktırmadan kapıyı kilitlemeyi de ihmal etmedim. Yatağıma oturdum, elime de kırbacımı aldım. “Hadi dans ederek soyun!” dedim. Halen ağlıyordu. Kirbaçla bir tane vurdum, “Bak her dediğimi yapmadığında daha hızlı vuracağım!” dedim. Korktu ve yavaşça dans ederek soyunmaya başladı. Siyah askılı bluzu çıkarınca, siyah sutyeni ve küçük göğüsleri çıktı ortaya. İncecik beli, esmer teni çok güzeldi. Sonra altındaki kot pantolonu çıkardı. Aman Tanrım, siyah tanga giymişti. Dayanamadım kalktım, hemen makyaj masasına domaltıp, tangasını yana çektim ve götünü yalamaya başladım. Amının kokusunu alıyordum ve bu da beni benden alıyordu. Hemen makyaj masasına oturtup, bir çırpıda külodunu çıkardım ve amını yalamaya başladım. Hayatımda böyle mis gibi bir am yalamamıştım.
Artık ağlaması kesilmiş, kısık kısık inliyordu ve sulanıyordu. Amına hafifçe parmağımı sokunca korktu, “Hasan abi, kızlığıma dokunmayacaktın!” dedi. “Tamam, gel yarrağımı yala!” dedim. Masadan inip önümde diz çöktü. Halen sudyeni üzerindeydi ve bu götüntü beni çok tahrik ediyordu. Bir 5 dakika yaladıktan sonra dayanamadım, hemen sudyenini çekip sudyeninin içine, göğüslerine doğru boşaldım. Sonra döllerimi parmaklarımla sıyırarak ağzına sokmaya çalıştım, istemedi. Bu duruma sinirlendim bir tokat daha attım, “Yala lan fahişe!” dedim. Canını acıtmamdan korktuğundan parmağımı uzattığımda hepsini yaladı.
Yine benim yarrak havalanmıştı. Bu kez bunu yatağa yatırıp üzerine çıktım. Adeta sevgilim gibi sevişiyordum, dudaklarını boynunu öpüyordum. Ordan göğüslerine indim. Göğüsleri küçücüktü, ama Fındık gibi uçları vardı. Yalamaya doyamıyordum. Elimi amına attım ve amının ıslandığını farkettim. Sikimi amına denk getirip sürtünmeye başladığımda irkildi. Bir hamlede içine girmek istedim, fakat anladı ve altımdan kurtulup tekme attı. “Hani sikmeyecektin orospu çocuğu!” diyerek kapıya koştu. Attığı tekme taşaklarıma gelmiş, canım yanmıştı. Kapının kilitli olduğunu farkedince ne yapcağını şaşırdı. Çekmeceden kelepçeyi aldım yanına gittim, buna iki tokat attım. Dengesini kaybedip yere düştü. Ellerini arkadan kelepçeledim ve halının üstüne domalttım. Ağlıyor, yalvarıyordu, ama ben daha çok tahrik oluyordum onun bu çaresiz halinden. Kırbacı alıp sapını amına sürttüm ve götüne hızla 4-5 kez vurdum. Kaba etleri kıpkırmızı olmuştu, hoşuma gitti, dayanamadım bir de ben ısırdım. Aşırı bağırıyordu.
Artık sikme zamanı gelmişti. Saçlarından asılıp, domalmış vaziyetteyken bir çırpıda amına girdim. Öyle bir çığlık attı ki, sağır olacağım sandım. Orospu kendini öyle sıkıyordu ki, amının içindeki yarrağım acıyordu resmen. Hemen git gel yapmaya çalıştım, ama çok dardı. Rahat hareket edemiyordum. Yaklaşık 20 dakikadan sonra amı yarrağıma alışmaya başladı. Artık sesi de kesilmişti, hatta amı sulanmış, sert bir şekilde sikiyordum. Zeynep birden, “Ohhhhh!” deyince dayanamadım içine boşaldım ve üstüne yığılıp kaldım. Yarrağımı çıkarınca kanla karışık döl aktı amından. Zeynep hiç konuşmuyordu. Kelepçeyi çözüp, Zeynep’i banyoya götürdüm, güzelce yıkadım, kuruladım. Götürdüm yatağa yatırdım. Yatar yatmaz uyudu. Melek gibi uyuyordu. O an kendimden utandım, ama aldığım zevke değmişti.
Birkaç saat içinde uyandı ve ağlamaya başladı. “Napacağım ben şimdi? Alper’i cok seviyorum, artık beni almaz, hayatımı mahvettin!” diyordu. Sarılıp özür diledim, onu çok güzel bulduğumu, oyüzden dayanamadığımı, bir çaresine bakacağımızı söyledim, alnından öptüm. Biraz sakinleşmişti. Saf bir kızdı, iltifata da dayanamıyordu. Ona, bu gecenin karşılığı olarak oturdukları evi onlara alacağımı söylediğimde, çok sevindi, boynuma sarılarak teşekkür etti. Ben de dudaklarından öperek, “Ben teşekkür ederim!” dedim. Benim yarrak hemen havalanmıştı tabii. Baktı yarrağım kalkmış, kendiliğinden yarrağımın üstüne yavaşça oturdu. Amına aldı ve zıplamaya başladı. Bir süre zıpladıktan sonra, “Ohhh, çok güzel, keşke daha önce siktirseymişim!” deyince, çok tahrik oldum ve hemen boşaldım.
Duş aldıktan sonra, benden bir ricada bulundu. Alper’e anlatmamamı istiyordu, anlatırsam Alper’in kendisinden ayrılcağından korkuyordu. Kendisini Alper’in bana sattığından haberi yoktu. Ben de ricasını kabul ettim ve arada bir benimle sikişeceğine dair söz alarak, giyinip evden çıktım. Eve gitmesi için Alper’i aradım. Alper merakla, “Ne yaptın? Nasıl geçti?” diye sordu. “Sonra konuşuruz!” diyerek kapadım.
O gece yaşadıklarımın hem mutluluğu hem yorgunluğuyla ilk gördüğüm otele gidip uyudum.