Sex Hikayeleri

2 sene önce - Admin Ekledi - 1327 Kez Okundu

Şirkete Müdür Olmamla Değişen Seks Hayatım

Şirkete Müdür Olmamla Değişen Seks Hayatım

Merhaba. Bundan iki sene önce bir Ticaret şirketinde Satış ve Pazarlama bölümünün müdürü oldum. Benim şirketteki görevim, diğer bölümlere göre en rahat olanıydı. Sadece şirketin yapacağı ticaretteki malları alıp, satıyordum. Şöyle zor bir tarafı vardı, şirketin kar etmesi de, zarar etmesi de bana bağlıydı. O yüzden satılacak malları çok iyi seçmem gerekiyordu. Şirket büyüdükçe artık başka bölümlerden yardıma gelen elemanlar kendi bölümlerine gönderildi ve biz de bu işi bilen ve bu iş için okumuş kişileri almayı planladık.

Bu konu için patronum Gökhan bey beni odasına çağırdı ve “Engin, şirket senin sayende çok fazla ilerledi. Hem adımızı duyurduk hemde geçen yıl en yüksek gelir yapan şirketler arasına girdik. O yüzden artık senin bölümüne birilerini alacağım bu işi bilen. Bu alacağım kişilerle sen çalışacağın için, öncelikle girecekleri de sen belirleyeceksin ve belirlediğin kişileri sonra bir mülakata daha çağıracağız. Ben de görüştükten sonra olumlu karar verirsem işe alırız.” dedi. Ben de, “Tamam Gökhan bey!” diyerek odasından çıktım.

Şirketin resmi sitesine, şirketimize Satış ve Pazarlama bölümüne personel alınacağı ve aranan kriterler ile ilgili güzel bir yazı yazdım. Ben kafamda zaten planımı yapmıştım, genç kişileri alarak, güçlü bir ekiple uzun süre çalışacaktım. Sekreter, başvuranları bana bağlıyor ve ben de onlara mülakat için gün veriyordum.

Mart ayının başlarındaydık, ilk iş görüşme günü gelmişti. Toplam 12 kişi gelecekti o gün iş başvurusuna. Odamın önündeki koltuklarda oturmuşlardı ve sırayla hepsini aldım içeriye. 12 kişi arasından Özgür ve Sinem adlı iki kişiyi gözüme kestirmiştim. Özgür bey 23 yaşındaydı, Üniversiteden geçen sene çok iyi bir derece ile mezun olmuştu ve ayrıca İngilizce ve Fransızca biliyordu. Bunun yanında da işimize yarayacak bilgisayar programlarını da profesyonel derecede iyi kullanıyordu.

Sinem hanım da 25 yaşındaydı, o da Özgür beyin mezun olduğu Üniversiteden sadece 3 sene önce mezun olmuştu. Sinem hanım da iyi bir dereceyle bitirmişti Üniversiteyi. Bizden önce 1 şirkette çalışmış, ama anlaşmazlıklardan dolayı ayrılmıştı. İngilizce, Fransızca ve Almanca biliyordu. O gün görüşme bitmişti, ama ben de bitmiştim. İşlerin en yoğun olduğu günler bile bu kadar yorulmuyordum.

Aradan 1 hafta geçtikten sonra Özgür bey ve Sinem hanımı arayarak ilk mülakattan başarıyla geçtiklerini söyledim ve bu hafta içinde şirkete gelerek patronumuz Gökhan beyle son mülakata gireceklerini söyledim. İkisi de tesadüftür ki, aynı gün sadece 1’er saat aralıklarla gelmişlerdi. İkisi de patronla yarım saatlik bir mülakata girmişlerdi. Ve şirketten ayrıldıklarında, “İkisi de çok iyi, alalım işe!” dedi Gökhan bey. Ben de haftasonu onları arayarak müjdeli haberi verdim.

İşe başladıktan sonra aramız çok iyi olmuştu ikisiyle de. Müdür olduğum için onlara karşı sert davranmıyor, aksine arkadaşları gibi davranıyordum, zaten ikisiyle de aramda çok yaş farkı yoktu. Yalnız Sinem hanımda işe başladıktan sonra bir tuhaflık sezmiştim. Son günlerde bana çok ilgili davranıyor, sürekli küçük sebeplerden dolayı odama girip çıkıyordu. İlgiliydi benimle ve benim için midir bilmem ama, çok tahrik edici, açık kıyafetler giyiyordu. Üstelik 2 senelik evliydi, buna rağmen bu kadar açık giyinmesini anlayamamıştım. En son Üniversite yıllarında birkaç kaçamağım olduğundan, seksle son 2-3 yıldır aram yoktu. Sinem’i ben de kafaya koymuştum, mutlaka sikecektim artık.

Haziran ayına girmiştik, Çin’de bir şirket ile görüşüyorduk. Satacağımız maldan çok iyi bir para alacaktık, o yüzden adamların neredeyse bir dediğini iki etmiyorduk. Bizden alacakları mal ile ilgili geniş bir rapor istemişlerdi, hemde 1 hafta içerisinde. Bu raporu tek başıma hazırlamam zordu, Özgür bey de 1 haftalık izine ayrıldığından, Sinem hanımla beraber uğraşıyorduk, ama bitmeyecek gibiydi. Sinem’e, “Bugün işin yoksa 1 saat mesaiye kalalım, yoksa bitmeyecek bu rapor!” dediğimde, “Evet bitmeyecek gibi, tamam kalabilirim!” dedi ve telefonunu alıp kocasına haber verdi. Ben raporu o gün bitirmiştim, çok az ek bilgiler kalmıştı, ama yazdığım raporu ona göstermemiştim, o yüzden daha bitmesine çok var sanıyordu. Saat 17:30’da bizim mesaimiz bitmişti. Bölümün kapısını kapatıp kilitledim. Sinem bana sorgularca bakarken, “Rahatsız etmemeleri için!” dediğimde gülümsedi. İşe başladıktan sonra Sinem yine bana ilgili davranmaya başlamıştı. Yarım saat kadar sonra dolabı göstererek, “Sinem şu dolabın en alt rafından Satış Planlama dosyasını verir misin?” dedim.

“Tabii ki!” diyerek dolabın kapısını açtı. Altında diz üstünde siyah dar bir etek, üstünde de eteğin içine sokulmuş dar bir yeşil gömlek vardı. Göğüsleri tamamen meydandaydı. Sinem çok güzel bir kızdı aslında, kocası çok şanslı adam diye düşünüyordum hep. Boyu 1.80’e yakın, yeşil gözleri, beyaz teni ve siyah saçlarıyla tam bir afetti. Vücudu da çok iyiydi. Kalçaları dolgundu ve kıyafetten kendini belli ediyordu. Göğüsleri de büyük ve dikti, giydiği kıyafetler de göğüslerini ön plana çıkartıyordu. Sinem domalarak dolabın içine bakmaya başladı, normalde en önde olmasına rağmen dosyayı arıyormuş gibi yapıyordu. Kısacık eteği domalınca iyice toplandı ve kalçalarının 2-3 cm altına kadar geldi.

Yerimden kalktım ve Sinem’in arkasından yaklaşıp yarrağımı kalçalarının arasına dayadım ve belinden tuttum. Birkaç saniye bekledikten sonra ayağa kalktı ve gülümseyerek yüzüme bakıp dudaklarını yavaşça yaklaştırdı. En sonunda dudaklarımız birbirine değdi ve öpüşmeye başladık. Yavaş yavaş öpüşüyorduk, zaten çok vaktimiz vardı. Öpüşürken elim de kalçasındaydı ve sıkmaya başlamıştım. Sinemle öpüşmelerimiz hızlanmaya başlamıştı. Ellerimi kalçalarından çektim ve üstündeki yeşil gömleğin düğmelerini yavaş yavaş açmaya başladım. En sonunda gömleğinin eteğin içinde kalan kısmını da çekip çıkarttım. Artık üzerinde sadece kırmızı südyeniyle kalmıştı.

Südyenini arkadan açtım ve bırakmamla beraber südyeni üzerinden kayarak yere düştü. Öpüşmeyi bıraktım ve göğüslerini izlemeye başladım. Büyük ve dik göğüsleri tam bana bakıyordu. Hemen birini ağzıma aldım ve emmeye başladım. Sinemi bu arada dolaba doğru dayamıştım. Sinem de hafiften inliyor ve bacaklarını okşuyordu. Diğer göğsüne de ben elimi attım ve yoğurmaya başladım. Göğüslerini uzunca süre emdikten sonra eteğini indirdim. Altında kırmızı dantelli bir külot vardı. Sanki sikileceğini biliyor gibiydi, amının üstünü de traş etmişti ve bir tane tüy yoktu. Yerde dizimin üstüne çöktüm ve sağ bacağını omzumun üstüne aldım. Amı iyice açılmıştı ve alttan emmeye başladım.

Sinemin amı iyice sulanmıştı, inlemeleri de artıyor, elleriyle göğüslerini sıkarak, gözleri kapalı bir şekilde hafif hafif inliyordu. Ben ise pantolonumun üzerinden yarrağımı okşamaya başladım bu arada. Amını yalamayı bıraktım ve ayağa kalkarak kravatımı boynumdan çözdüm ve ardından gömleğimi de hızlıca çıkarttım. Sinem de pantolonumu ve boxerımı indirdikten sonra yarrağımı çıkartıp direkt ağzına aldı. Yarrak görmemiş gibi yalıyordu. Sikim dakikalar içinde sırılsıklam olmuştu. İyice büyümeye başladı sikim ağzında, bu arada taşaklarımı okşuyordu ve iyice zevk almamı sağlıyordu. Sinem’in yarrağımı daha hızlı yalaması için saçlarından tutarak sikime bastırıyordum ve o da bu tempoya uyarak iyice hızlanıyordu.

25 yaşında evli bir kadındı, ama sanki bir orospu gibi profesyonelce sevişiyordu. Sinem’i tuttum ve kaldırdım, masama doğru domalttım. İkimiz de çırılçıplaktık, hemen sikimi eline aldım ve amının girişine getirdim. İçine girmeden önce, “Aylardır beni azdırıyorsun, şimdi sana hayatının sikişini yaşatacağım!” diyerek bir anda içine kökledim. Sinemden çıkan, “Ahhhhh!” sesi tüm odayı sallamıştı. Ben canının acımasına bakmıyor, sürekli köklüyordum. Amı ne çok dar, ne de sikilmeyecek kadar çok genişti, müthiş bir zevk alıyordum. Bu arada farkında olmadan kendimi iyice kasmaya başlamıştım, ne oluyordu vücuduma ben de anlamıyordum. Uzun süredir sevişmemenin sonucu olarak 10 dakika siktikten sonra boşalacağımı anladım ve içinden çıkarak kalçalarının üzerine boşaldım.

Sinem yavaş yavaş toparlandı ve odamdan çıktı. Bölümümüz büyük olduğu için lavabomuz da vardı bize ait. Oraya giderek kalçalarını temizledi ve dağınık saçını toparlayıp, makyajını yaptı ve yanıma geldi. Ona, “Birazdan yine başlarız, sana doymadım!” dedim. O da, “Başlayalım aşkım!” dedi, ama o arada telefonu çaldı. Çantasından telefonunu alıp baktığında, “Öff yaa, kocam arıyor!” dedi ve telefonu açtı. Bir süre kocasını dinledikten sonra, “Tamam aşkım, yok iş uzadı biraz da, 10 dakika içinde geliyorum. Öptüüüm!” dedi ve kapattı. Bana bakıp, “Üzgünüm hayatım, gitmeliyim! Ama söz, bir daha yine yapacağız, hem de daha uzun!” dedi ve hızlıca giyinip yanıma geldi, dudaklarımı öpüp şirketten ayrıldı. Ben de biraz dinlenip bir sigara içtikten sonra, etrafı toparladım ve şirketten ayrıldım.

Bu bir başlangıçtı sadece, hissediyordum ileride daha güzel günler yaşayacaktık…